Yürüdüm

günaydın tatlı dostlarım,

sevgili arkadaşım VESSELAM ın mimi için karşınızdayım...kendisine teşekkür ediyor güzel yanaklarından öpüyorum...

mimin konusu ''güne başlamak istediğin şarkı nedir?tek bir tane ama bütün gün çalsa bıkmayacağın şarkı?

işte karşınızda ferudun düzağaç ve YÜRÜDÜM...bu şarkı kesinlikle benim şarkım..benim için yazıldı sanki..ferudun düzağaç aynı zamanda bir şair..şarkı sözleri çok etkileyici gelir bana..zaten bloğumun adıda onun bir şarkısının adıdır..bu yazıyı okuyan herkes bu şarkıyı dinlediğinde beni hatırlasın..

diğer bir mimde ''ben küçükken ,sanıyordum!!!''

çocukluğumu çok hatırlamıyorum ama en salakça inandığım şey halam almanyadaydı, bir gün anneme almanyaya bizde gittik mi diye sordum..o da gittik tabi dedi..ben hatırlamıyorum ama bunu safça yıllarca böyle sandım..

ben büyükkende çok saftım..sanıyorum 18 yaşıma girdiğim gün , doğum günümde , babam dediki balkondan aşağı bak bir süpriz var ..bende baktım 76 plakalı bir araba var..senin doğum gününde süpriz senin doğum tarihine uygun araba aldık dedi...ben salak buna inindım.o kadar sevindim ki, uçuyorum...meğer araba babamın ığdırda çalışan arkadaşınınmış..onu hiç unutmam..

sonra büyükken inadığım saflıklara devam edeyim...nişanlandım şimdi...kocamın köyüne dipdibe iki köy var...biri büyükyakalı diğeri küçük yakalı...bana dediki şimdi biz hangi köydeniz ?''küçük yakalıydı galiba ''dedim..olur mu biz hiç küçük olurmuyuz biz büyük yakalıyız dedi..meğer küçükyakalılıymışız...

gene bir saflık hikayeside , evleneceğiz soyadım değişecek..''bizim soyadımızın anlamı ne ''dedim..saf, temiz , arı dedi...meğersem sıska , cılız bitkin anlamına geliyormuş....

yani ben büyükkende küçükkenki kadar salaktım..

...............

aylar sonra ilk defa bu haftsonu boşum...uçabilirim sevinçten...sabahları kalkmak bugünlerde iyice zorlaştı..her sabah 6 da kalkıyorum..kızımla kocamı yolluyorum..çok miskinim..ilaçtan mı bilmem...hiç parmağımı bile kıpırdatasım yok..bir köpek gibi gölge yer bulup saatlerce orda miskin miskin yatabilirim...

her gün servisle esenkentten geçiyorum..orası nispeten daha yeşillik...akşam kadınlar bahçelerine çıkmış çekirdek çitliyor oluyorlar...ne güzel keyfe keder yaşamak...onlara gıpta ediyorum..bazen akşam eve girerken nefis biber kızartması geliyor apartmandan burnuma ...bütün gün rahat rahat gerilmeden yemek yapıp,sakin sakin kocasını bekleyen kadınları kıskanıyorum...oysa ben öyle miyim...şapur şupur yarabi şükür modunda yaşıyorum...

kızın hala 2 yazılısı var...şeker doktora bir hafta kaldı..özledim adamı valla...seviyorum doktorumu..onunla konuşmak bana huzur veriyor gerçekten...

bugünlerde bir havuz bulsam cuuup ona atlayıp yüzsem , havuzdan çıkınca nefis kokulu bir yemek yesem , ne mutlu olurum...